Dünyanın en yaşanabilir şehirleri sıralamasında ilk sırada yer alan Avustralya’nın Melbourne kenti sekizinci Türk Lale festivaline ev sahipliği yaptı. 14, 15 ve 16 Eylül tarihlerinde yapılan festivali 15,000 kişi ziyaret etti.
Geçmiş yıllarda sadece haftasonu olarak kutlanan festival bu sene Melburn’da eğitim yapan bazı Avustralya okullarının isteği üzerine 3 güne çıkarıldı. 14 Eylül Cuma günü festivali ziyaret eden ilkokul öğrencileri kültürümüzü yaşayarak öğrenirken, Türk müziği ile doyasıya dans ettiler.
Festivale Türkiye’nin Melburn Başkonsolosu Seyit Mehmet Apak eşi Zeynep Apak ile birlikte katıldı. Viktorya Çokkültürlülük Komisyonu Komiseri Hüseyin Mustafa ve Dr Teresa De Fazio festivale katılan önemli ziyaretçiler arasında yer aldı. Festivale ayrıca, Milletvekilleri, Belediye meclis üyeleri, Melburn’da faaliyet gösteren Türk ve yabancı dernek temsilcileri, Kore Gazileri, yerli ve yabancı basın temsilcileri katıldılar.
Avustralya Türk Kültür Platformu öncülüğünde, Viktorya Çokkültürlülük Komisyonu sponsorluğu ile yapılan festival, Victorya Eyaletin’de yaşayan 200’den fazla değişik kültürün Türk kültürünü tanımasında önemli bir köprü görevi gördü. Festival ziyaretçileri, Türkiye’nin zengin kültürel tarihi, eşsiz mutfağı ve çeşitli türden canlı Türk müziği ve halk oyunlarıyla buluşarak Türkiye’yi Melburn’da keşfetti.
Zengin Türk mutfağından kebap, döner, gözleme, hamsi tava ve baklava gibi tatlıların sunduğu stantların önünde uzun kuyruklar oluştu. Türk lokumuna yoğun ilgi gözlerden kaçmadı. Festivalin en popüler mekanlarından biri Türk kahvesi servisinin yapıldığı çadır oldu.
Türk kültürü çadırında hat, ebru, mozaik, minyatür gibi Türk el sanatlarının nadide örnekleri sergilenirken, özellikle kadınların büyük ilgi gösterdiği el işleri çadırlarında Türk takıları, el yapımı tekstil ürünleri ve çini tabaklar gibi çeşitli ürünler görücüye çıktı. Turkish Magic Firması’nın Lale Festivali için özel olarak yaptırdığı lale desenli çizmeler çok beğenildi.
Çocuklar için organize edilen “Mini Kültür Çadırı”nda çocuklar uygulamalı olarak hem kültürümüzü öğrendiler hem de eğlendiler. Bu çadırda çocuklara Karagöz, Hacivat, Nasreddin Hoca, Keloğlan gibi boyama sayfaları yanında Türkiye haritası ve Türk bayrağı boyamaları yaptırıldı. Çocuklar hem öğrenip hem eğlenirken aileleri diğer etkinlikleri rahatça izlediler.
Festivale bu sene Hollanda, Japon, Hint ve Avustralya gruplarının katılımı gerçekleşti. Bu da Avustralya Türk Kültür Platformu’nun Melburn’da faaliyet gösteren diğer toplum dernekleriyle uyum ve işbirliği içinde olduğunu gösterdi. 35 kişilik Japon Toplum gönüllülerinin origami kağıtlarından lale yaparak festival ziyaretçilerine armağan etmeleri sempati topladı. Türk – Japon dostluğu bir kez daha bu festivalde yaşatıldı. Hint kınasına ilgi ise oldukça fazla oldu.
Festivalde yer alan dev çadır ve diğer çadırların süslemeleri gözlerden kaçmadı. Türkiye ve Türk Kültüründen tanıtımların yer aldığı poster, logo ve afişler bir kez daha bu festivalde canlı olarak yer aldı. Lale bahçesinin herbir köşesine yerleştirilen tahta üzerine boyanmış Karagöz, Hacivat, Nasreddin Hoca, Keloğlan gibi Türk masal karakterleri festival ziyaretçilerinin ilgi odağı oldu. Yabancı ziyaretçiler posterler ve Türk masal kahramanları önünde fotoğraf çektirmeleri gözlerden kaçmadı. Festivalde ayrıca, Geleneksel Türk kıyafetlerinin bulunduğu bir çadır açıldı. Festival ziyaretçileri bu kıyafetleri giyerek laleler arasında fotoğraflar çektirdiler.
Festival çadırlarından Vision Tours seyahat firması Turkiye’nin tanıtımını başarı ile yaparak festivalin amaçlarından biri olan Türkiye’ye seyahati özendirme konusunda başarılı oldu. Türkiye tanıtım çadırını ziyaret eden birçok Türk ve yabancı toplum üyeleri Türkiye broşürlerini alarak Türkiye’ye seyahat konusunda bilgi edindiler.
Festivalin en çok ilgi çeken etkinliklerinden bir tanesi ise festival ziyaretçileri için organize edilen “Lale Bahçesi Açık Otobüs Turları” oldu. Uzun kuyrukların oluştuğu bahçe turunda ziyaretçiler lale bahçesini görme ve bilgi edinme şansına sahip oldular.
Festival, Avustralya’da Türkiye’nin tanıtımını yanında, diğer ülkelerden turlarla gelerek lale bahçelerini ziyaret eden ziyaretçilere kültürümüzü, sanatımızı, müziğimizi, mutfağımızı, tarihimizi ve geleneklerimizi duyurmak açısından önemli rol oynadı.
Ebru sanatını Sidney’de yerleşik Minyatür Sanatçısı Gülay Pelin ve Melburn’lu ebru sanatçısı Leyla Gencer uygulamalı olarak tanıttılar. Uygulamalı ebru sanatına ilgi geçmiş yıllarda olduğu gibi yine çok yoğun oldu. Festival ziyaretçileri uygulamalı ebru standının kuyruklar olusturdular. Melburn Başkonsolosu Seyit Apak ebru sanatında hünerini gösterdi. Ebru sanatını öğrenmek isteyen yerli ve yabancı ziyaretçiler Türk Kültür Platformu’ndan bu sanatla ilgili bir kurs organize edilmesini istediler.
Festivalde Melburn’un sevilen yerel sanatçıları, folklor grupları ve oryantal sanatçısı sahne aldı.
Festivalde toplumsal gönüllü Mehmet Balıkel, sırtında şerbet güğümü, sempatik tavırları ve üstünde Türk kıyafeti ile tüm ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Ziyaretçiler tüm gün fotoğraf için kuyruklar oluşturdular.
Festivalin açılış günü olan 14 Eylül Cuma günü bir konuşma yapan Avustralya Türk Kültür Platformu Başkanı ve aynı zamanda Festival Koordinatörü Hilkat Özgün “Türk Kültür Platformu olarak ülkemizi böylesine başarılı bir etkinlikle temsil etmekten dolayı gurur duyuyoruz. Onbinlerce kişiye ülkemizin tarihini ve kültürünü tanıtma imkanı veren, kültürler arası bir köprü oluşturan Türk Lale Festivali’ni her yıl daha da artan başarı ile gerçekleştirdiğimiz için ülkemiz de bizimle gurur duymalı” dedi. Özgün, başta Viktorya Çokkültürlülük Komisyonu olmak üzere, festival emeği geçen tüm ekibe, festivale katılan toplum üyelerimize ve Türk müziğimiz, danslarımız ve sanatlarımızı başarıyla tanıtan sanatçılarımıza, festivali geniş kitlelere duyuran TRT Muhabiri Ünal Doğan ve ayrıca, Avustralya Türk Lale Festivali tanıtımına son iki yıldır yazı ve fotoğraflarla magazininde geniş yer veren TÜRSAB Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’ne teşekkür etti.
Festivalin çok başarılı, kültür çadırlarının diğer yıllara göre daha zengin ve ilginin geçen yıllara göre daha fazla olması Türk Kültürünü Avustralya’da başarı ile tanıtma açısından festivalin önemini bir kat daha arttırdı.